31 Temmuz 2009 Cuma

Güle güle Sir Bobby Robson





İngiltere'nin futbol efsanelerinden Sir Bobby Robson 76 yaşında hayatını kaybetti.

Hattrick ve Kusursuz Hattrick

Güiza Honved'e üstüste 3 gol atınca yine "hattrick" kelimesi ortaya çıktı.
Peki nedir bu hattrick?


Türkçe manası "üçleme" olan bu terim aslen kriket oyunundan gelmekte ve bir oyuncu peş peşe 3 sayı yaptığında kullanılmakta. Futbolda 3 golü peş peşe attığınızda; yani sizin 3 golünüzün arasında kimse gol atmamışsa hattrick yapmış sayılırsınız. 7-0 biten bir maçta 1. 3. ve 5. golleri attığınızda bu hattrick sayılmasa da spikerler "hattrick yaptı" demekten kendini alıkoyamıyor.


Tam anlamıyla hattrick sadece üstüste 3 gol atmakla da bitmiyor. Attığınız goller teker teker sol ayak, sağ ayak ve kafa ile atılmış olmalı (sırası önemli değil). Golleri bu şekilde attığınızda "kusursuz hattrick" yapmış olursunuz. Ancak bu iş oldukça zor olduğu için bu ayrıntıya pek dikkat edilmiyor.


Honved maçında Güiza takımının 2,3 ve 4. gollerini atarak hattrick yaptı. 2. gol kafayla atılırken 3 ve 4. goller sağ ayakla geldiği için kusursuz olmadı ama.


Gelelim fotoğraftaki futbolcuya.
Fotoğraftaki oyuncu Denis Law. Kendisi 1961 yılında unutulmaz bir hattrick performansına sahip oldu. 21 yaşındayken Manchester City formasıyla çıktığı FA cup maçında rakip Luton Town'a ilk yarıda 15dakika içinde hattrick yapar. Soyunma odasından döndüğünde 3 golle pek tatmin olmadığını ikinci yarının ilk 20 dakikasında ikinci bir hattrickle gösterir ve bir maçta iki hattrick yapan ender oyunculardan biri olur. Bu gollerin 19 ve 65. dakikalar arasına sığması da ayrı bir olaydır. Performansın unutulmaz olmasını sağlayan sadece bu goller değildir. Maç sırasında yağan aşırı yağmur nedeniyle ilerleyen dakikalarda hakem maçı iptal eder ve bu gollerin hiçbiri kayıtlara geçmez.


Law bu unutulmaz performanstan 2 sezon sonra şehrin diğer takımı Manchester United'a transfer olur. 11 sezon oynadığı takımda efsaneler arasına adını yazdırır. Üstteki fotoğraf da ManUtd formasıyla maç öncesi ısınırken çekilmiş. Law'un hemen ardında şut çeken esmer çocuk da daha o yıllarda Manchester United'da 7 numaraya karizma katmaya başlayan George Best'ten başkası değildir.

Avrupa Ligi



Avrupa ligi eleme maçlarına çıkan iki ekibimiz de zayıf rakipleri karşısında beklentileri karşılayarak avantajlı skorlar elde etti.
İlk önce Galatasaray İsrail deplasmanında çıktı sahaya. Gol yemesine rağmen rakibine "aramızda kalite farkı var ona göre" diyerek ciddi oynamaya başladı. Atılan 4 golle de turu cebe indirdi.
Fenerbahçe de Macar rakibi karşısında istekli ve önceki yıllara göre oldukça hızlı oynayarak 5 gol buldu. son dakikalarda da rehavetten bir gol yiyerek maçı bitirdi.
Maçlarla ilgili diğer notlar;
  • Bu sonuçlarla ikinci maçlarda iki ekip de yedek ve genç ağırlıklı kadrolarla sahaya çıkabilecek.

  • Nonda ya oynamayı öğrenmiş ya da 2 senedir taraftarı kandırıyordu bunu çözemedim henüz.

  • Roberto Carlos geldiğinden beri ikinci frikik golünü de attı ancak golden sonra sakatlanarak sahayı terk etti.

  • Geçen sezon saç baş yolduran Daniel Güiza hat-trick yaparak golcülüğünü gösterdi.

  • Mehmet Topuz saçlarını kestirerek halk arasında "tavuk g.tü" dediğimiz yeni saç modeli ile sahaya çıktı. Sanırım Sabri ile aynı berbere tıraş oluyor.

  • Sabri de topu kaleye göndermeyi öğrenmiş gibi. Hatta çok iyi öğrenmiş 90a da takabiliyor artık.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Yiğido öldür hakkı kalmasın. 0-5




Avrupa ayrı bir yer demek çok kolay. Ama işin bir de diğer yönüne bakalım.

Sivasspor son iki sezondaki performansıyla 5.büyük lakabını aldı. Ancak Sivas'ın da içinde bulunduğu "5 büyükler" tanımı için henüz çok erken. Sivas son iki sezonda henüz daha büyümemişken kendisi dışında kalan küçüklerin hepsine karşı üstünlük sağlayabilmeyi başardı. Daha önce bunu başaran pek takım çıkmamıştı. Bunlara üstünlük sağlayınca 4 büyükler maçlarını biraz konsantrasyon biraz defansla başarılı şekilde geçmeye başlayınca büyümeye de başladı.

Eğer büyük değilsen Avrupa'da ya büyük olacaksın ya da kapasiteni bileceksin. Kendi kapasiteni bilmeden oynarsan tersten tarih yazarsın. Kapasiteni bilerek oynadığında neler olduğu da önceki yıllarda Denizlispor ve Gençlerbirliği tarafından gösterildi.

Keirrison de Souza Carneiro


Her dönem Avrupa'ya işlenecek bir elmas bırakır Brezilya futbolu. Bunlardan tutanlar da oldu ; tutamayanlar da. Bu dönem de bir forvet Palmerias'tan çıkıp Barcelona'nın yolunu tuttu.

Tam adı Keirrison de Souza Carneiro olan, sırtında yazan ismiyle Keirrison olarak bildiğimiz bu forvet oyuncusu 1988 yılının bitmesine yakın bi dönemde dünyaya gelmiş. Keirrison ismini babası The Doors'un solisti Jim Morrison'a olan hayranlığından dolayı soyismine ufak bir değişiklik yaparak vermiş.

İlk profesyonel takımı Coritiba'da 2007de sahneye çıkar. Attığı 12 golle takımını seriA'ya çıkarmaya yardımcı olur. İlk seriA maçına 11 mayıs 2008 günü 2-0lık Palmerias galibiyetiyle çıkar. Ancak bu maç onun anılarında pek de mutlu bir an olarak kalmaz. Sakatlık sebebiyle maçı tamamlayamadan sahadan ayrılmak zorunda kalır. İlk golü için 2 ay daha beklemesi gerekir. 2 temmuzdaki Portuguesa maçında golle tanışan Keirrison sezonu 21 golle üç gol kralından biri olarak tamamlar. Bu da ona Brezilya tarihinin en genç gol kralı ünvanını kazanmasını sağlar.

Bu yılın ocak ayında da Palmerias'a katıldı. Avrupadaki aç kurtlar da yavaş yavaş Keirrison'un etrafında dolanmaya başladı. Juventus, İnter, Real Madrid'in de adının geçmesinden sonra son bir aydır adı Barcelona'yla daha yakın bir iletişim içineydi. Nihayetinde geçen hafta Barcelona'ya transferi gerçekleşti.

Barcelona kendisini kiralık göndereceğini açıkladıktan sonra da bizim spor basını hemen atladı. "Keirrison Cimboma Doğru..." Basın her transfer sezonunda düz mantıkla hareket ettiği için yine eldeki verilere bakmış (Rijkaard eski Barçalı, Keirrison yeni Barçalı, kesişim kümesi Barça) ve bombayı patlatmıştı. Barça Keirrison'u Cimboma verecek. İşin aslında muhatap olan takım Benficaydı. En basitinden dil avantajı (portekizce) olan Benfica Keirrison'u bir yıllığına kiraladı.

Şimdi La Liga'ya göre daha kolay bir ligde gollerini atmaya devam edecektir Keirrison. Önemli olan gelecek sezon dönünce neler olacağı.

28 Temmuz 2009 Salı

Yiğidolar Avrupa'da


Biraz sonra Sivasspor tarihinin ilk Şampiyonlar ligi eleme maçında Belçika lig ikincisi Anderlecht ile deplasmanda karşı karşıya gelecek. Sivas bu maçın bir avrupa kupası maçı olduğunu ve rakibin kendisinden güçlü olabileceğine dikkat ederek oynarsa sonuç iyi olabilir. Fakat kapasitelerini bilmeden "ben büyüğüm" derse o zaman çok fena.

İki takımın da ilk 11i belli oldu

Anderlecht

24 Proto
3 Deschacht
5 Biglia
6 Van Damme
8 Polák
9 Suarez
11 Boussoufa
12 Chatelle
21 De Sutter
23 Juhász
27 Wasilewski

Sivasspor

1 Petkovic
4 Sedat Bayrak
7 Ayın Musa
8 İbrahim Dağaşan
11 Erman Kılıç
23 Yasin Çakmak
28 Ersen Martin
44 Mbemba
58 Hayrettin Yerlikaya
61 A.Dereli
77 Onur Tuncer

Maç TRT1'den naklen yayınlanacak. Milli yorumcumuz Ömer Üründül de bizi yorumlarından mahrum bırakmayacak.

Başarılar Sivasspor...

AZ SONRA...

Bu blog çok yakında aktif hale gelecektir.